İşten Çıkarma Kararlarında Rapor Kullanımı Etkili Oluyor
İşyerlerinde çalışanların rapor kullanımı, işverenler ve işçiler arasında çeşitli tartışmalara neden olabiliyor. İşten çıkarma süreci, bu rapor sürelerinin belirli sınırları aşması durumunda gündeme gelebiliyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre, sık rapor kullanımı işten çıkarma durumlarını ve yasal çerçeveyi inceleyen bir makale yayımlandı.
İş Kanunu’na göre, işverenin işçiyi sağlık sebepleriyle işten çıkarması için bazı şartlar bulunmaktadır. Özellikle sürekli rapor kullanımı, işçinin iş akdinin feshedilmesine neden olabilmektedir. Ancak, iş yerinde sık sık rapor alan bir çalışanın, işleyişe zarar vermesi durumunda, işverenin işten çıkarma hakkı bulunmaktadır.
RAPOR KULLANIMI İŞTEN ÇIKARMA İÇİN NE ZAMAN GEÇERLİ?
Çok sık rapor kullanımının işten çıkarma sebebi sayılabilmesi için, rapor süresinin işçinin ihbar süresini 6 hafta aşması gerekmektedir. Ancak, bu sınırları aşmasa bile, iş yerinde olumsuz etkiler yaratan bir durum mevcutsa, işverenin işçiyi çıkarma hakkı doğabilir. Yasal düzenlemelere göre, işveren her iki durumda da kıdem tazminatı ödemek zorundadır.
İşçilerin devamsızlık sürelerine bağlı olarak fesih süreleri değişmektedir. Örneğin, 6 aydan az çalışan bir işçi için fesih süresi 8 hafta iken, 6 ay ile 1,5 yıl arasında çalışan bir işçi için bu süre 10 haftadır. Bu süreler aşıldığında, işveren ihbar süresi beklemeksizin işten çıkarma hakkına sahiptir.
Sık rapor kullanımının işten çıkarma sebebi olabilmesi için işverenin belirli prosedürleri takip etmesi gerektiği gibi, işçinin devamsızlıklarının iş düzenini bozduğu durumlarda da işten çıkarma yapılabilir.
KIDEM TAZMİNATI VE İTİRAZ HAKKI
Bu durumda, kıdem tazminatının ödenmesi zorunludur. İşten çıkarılan işçiler, haksız işten çıkarma durumunda işe iade davası açma hakkına sahiptir. Yargıtay, işten çıkarılacak işçinin sık rapor kullanımının iş yerinde düzeni bozduğuna dair somut delillerin sunulmasını talep ediyor.